Kendime Dair.

Kendimi ifade etmeyi ne konuşarak ne de yazarak başarabilmiş değilim. Kendimi ifade edeceğim kelimeleri hem yazarken hem de konuşurken seçemiyorum. Çok fazla edebi bir bilgim olmadığını buradan anlayabilirsiniz. Kitaplara aşık bir insan değilim ama okurum. Öyle Dünya Klasiklerini okumam. Belki de o yüzden bir edebi bilgim yok. Betimlemeden hiç anlamam. Betimleme yaparken başladığım cümle uçsuz bucaksız gözükür gözüme sonunu nasıl bağlayacağımı yazmaya başlarken düşünen bir insanım.

Düşün bir!
Böyle bir insanın burada ne işi var diyebilirsiniz. Gocunmam alınmam. Ben zaten benim yazdıklarımı kimsenin görmesi taraftarı değilim. Eee o zaman aklınıza bir soru gelecek hemen. Kimsenin görmesini istemiyorsan madem neden böyle bir blog açtın? Diye. Açtım. Bilmiyorum. Tumblrdan sıkıldığım için belkide. Burası daha cezbedici geliyor. Orada ki popi muhabbetinden çok sıkıldım. Çoğu insan popim olduğunu düşünüyor. Halbuki yok. Yarrak kürek yazılar yazıyorum beğenen beğeniyor. Beğendiklerinde " Aaaa beğendiler iyi yazıyorum" diye bir düşünce hiç oluşmadı kafamda. Orada uzun yazı yazmaya bile üşeniyorum okunmadığını bildiğim için.

Öylesine açtım bu hesabı.
Dünyada konuşulan tartışılan şeylerin çoğunu uzaktan izlerim. Fazla bir bilgim olmadığı için katılmaya çekinirim o muhabbetlere. Başkalarının ne düşündüğüne bakar eğer merak ediyorsam araştırırım.
Bilim desen o da vasat. Biyolojinin dışında bir şeyle ilgilenmem. İlgimi çekmez. Biyolojinin her zaman daha canlı daha hareketli daha değişken bir bilim olduğuna inanan bir insanım.
Tıp bile biyolojiyle alakalı olduğu için güncellenen bir bilim olduğunu düşünüyorum. Fizik ve matematik ilgimi çeken bilimler arasında değil. Derste gördüğüm konular bana hep yetmiştir. Kendimi geliştirmedim. Belki bu benim için bir eksi ya da bir artı. Bilemiyorum. Bilmekte istemiyorum.
Bu sıralar ilgimi çeken hiçbir şey yok ne yazık ki. Her şeyden soyutlamışım ben kendimi onu farkettim bu yazıyı yazarken.
Neyse sizi daha fazla kendimle sıkmayayım:))